- birbirine bağlı olmak
- v. interdepend
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
kilit gibi olmak — birbirine çok bağlı ve dayanışmalı olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
akraba — is., ç., huk., Ar. aḳribā 1) Kan veya evlilik yoluyla birbirine bağlı olan kimseler, hısım Geceleyin, babam, amcam, akrabamız, hepsi istasyonda idiler. Y. K. Beyatlı 2) Oluşma yönünden aynı kaynağa dayanan şeyler Akraba diller. 3) mec. Biri,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
meslek — is., ği, Ar. meslek 1) Bir kimsenin geçimini sağlamak için yaptığı sürekli iş Mesleği ile ilgili olanlar bir yana bırakılırsa çok az kitabı vardı. T. Buğra 2) Uğraş 3) fel. Birbirine bağlı bilimsel veya felsefi düşünceler birliği 4) fel. Dizge 5) … Çağatay Osmanlı Sözlük
düşkün — sf. 1) Bir şeye kendini aşırı vermiş olan, çok bağlı, meraklı, tutkun Onlar kadar birbirine düşkün, birbirine uymuş bir çift daha ömrümde görmedim desem yeri vardır. H. E. Adıvar 2) Geçim sıkıntısına düşmüş Eski arkadaşının düşkün bulunduğu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
uymak — e, ar 1) Ölçüleri birbirini tutmak Ayakkabı ayağına iyi uydu. 2) Renk, biçim vb. yönünden birbirini tutmak, uygun düşmek Kravat ceketine uymuş. 3) Zevke, anlayışa uygun düşmek Sizin tutumunuz bizim görev anlayışımıza uyuyor. 4) Bir inanca, bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük